top of page
  • Yazarın fotoğrafıSibel Ergeç

Markalar bir logodan, ambalajdan, reklamlardan daha fazlasıdır. Markalar yaşayan varlıklardır. Doğar, büyür, doğru marka yönetimiyle ölümsüzleşir. Başarılı markaların bir kişiliği, tarzı, dili ve hayat amacı vardır. Büyüme hedefi olan şirketler, bunu göz ardı etmemelidir. Çünkü duygular, hareket ve seçim motivasyonu olarak büyük bir etkiye sahiptir. İnsanlar, markalarla duygusal bir bağ kurarlar. Marka-insan ilişkisi bunun çevresinde gelişmeye odaklıdır. Burada önemli olan markaların derin, güçlü, anlamlı ve sadakatli bir ilişki kurabilmesidir. Marc Gobe "Tüketiciyle duygusal bağ kurmayan markalar, ölüme mahkumdur." diyerek bunun önemini vurguluyor.


Günümüz pazarlama dünyasında ürünlerin kaliteli, hızlı, lezzetli olması artık tatmin edici olmuyor. Para kazanmanın ötesinde bir varlık sebebi olan, fiziksel faydanın yanında duygusal fayda sunan ve insanı merkezi alan bir yaklaşım sergileyen markalar, her zaman kazançlı çıkıyor, markaları insanların asla vazgeçemeyecekleri bir "lovemark" a dönüşüyor.

Markalama çalışmasının önemini şu soruyla özetlemek mümkün:

Ne söylediği belli olmayan, bas bas bağıran, sadece kendi çıkarları için sizinle konuşan ve sürekli kendinden bahseden biriyle uzun süre arkadaş olup onu evinize davet eder miydiniz?


 




bottom of page